Marilyn Manson da neyin nesi olur deyip de tepemin tasını
attırmayın benim. Şu kodumun memleketinde onun kadar samimi, içten bir adam
görmedim. Bizim sanatçı, yazar, şair geçinenler satır aralarında, aktif-pasif
bar köşelerinde sikecek gör kovalarken bu abi ne yapmış? Tutmuş kaburgasından
iki kemik aldırmış ki kendi kendine daha rahat sakso atabilsin! İşte bu tavra,
bu tarza hastayım ben. Adamın içi dışı bir. Köşe bucak saklanıp da iş tutmuyor.
Yıllardır elini sikmekten, otuz bir çekmekten eli nasırlanmış dallamalar gibi
değil anlayacağın.
Ulan bir tane adam da çıksın açıktan açığa desin ki ben
ibneyim. Bak, İskender abim ne Skender bir adam olduğunu ayan beyan söylüyor.
Gerçi o dallama da sanatın, edebiyatın arkasına sığınıyor, işin o kısmında da
kallavi bir yavşaklık yok değil ama o mesele başka. İşin o kısmına başka zaman
değiniriz.
Şu güzelim laik ülkede sanatçı olmak için, edebiyat yapmak
için illa bir ibnelik mi yapmanız gerekiyor? Adam gibi etekteki taşları dökemez
misiniz yere? Ulan dergi çıkaracam diye kendini pazarlayanlar, TV programı
yapacam diye kişisel şovunu yapanlar! Siz neyin kafasını yaşıyorsunuz ya hu! Güpe
gündüz bonzai mi çektiniz lan kerhaneciler?
Sizin yazdıklarınızı okuyacağıma, sizin çektiğiniz programı
izleyeceğime gider Alman pornosu izlerim daha iyi. Sanatsa o da sanat. Konu
desen orda da mevcut. Hem de öyle sikindirik giriş gelişme falan da yok. Direk
sonuç odaklı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder