Kart Zımpara
Şu memlekette insanın aklını kurcalamayan ne kaldı ki? Bu soru, felsefenin cevapsız sorularından sayılabilir. Kahvede sabahtan akşama pişpirik oynayanlardan tutun da ana haber bültenlerinde gözümüze gözümüze sokulan uzman kişilere kadar her birimiz kendini tanıtmanın, satmanın, duyurmanın derdine düşmüş. Aslında maksat başka.
Memlekettekilerin bir çoğu götünü satacak bir başka adam arıyor. Yani aranıyorlar anlayacağınız. Gün geçmiyor ki bir yeni dergi, dumanı üstünde sıcak, taze göt çıkmasın. Pinokyo Cafe Bar'dan iki posta yiyip çıkmış, tazeliği henüz koruyan yeni götçüklerin türemesi bizi şaşırtmaz ancak birbiri ardınca çıkan edebiyat dergilerinin artık bir anlamı kalmadı. Neden mi? Yahu kardeşim siz çıkarttığınız o dergilerle öyküye, şiire, tenkide, sekse, saksoya, anala, orala filan omuz vermiyorsunuz. "Biz Türk öykücülüğünde önemli bir boşluğu dolduruyoruz yahut Türk şiiri için yaptığımız işin bir yeri var" gibisinden laf çiğneyen yayın yönetmenleri, kimi editörler - ki bunlar genellikle şair ya da yazar oluyor- hiç samimi değiller ne yazık ki.
Ben isterdim ki "eş dost pazarda görsün" den uzak, ona buna sakso çekmeden, göt dayamadan, yarak sürmeden yazılar yazılsın, çeteleşmeye hayır dövizleri hazırlansın, bu mesajı içeren tişörtler yaptırılsın, giyilsin filan. Eşe dosta boncuk dağıta dağıta kaburgasız kaldı bir çokları. Neden mi? Usandı millete sakso çekmekten, tuttu bi sağdan, bi solan aldırdı kaburgaları. Neden yaptı bunu? Kendi yarağını ağızna daha rahat alabilmek için tabi. Yahu böylesi diğerinden daha iyi.Usanmadan, durmadan milletin götünü yalayanlar, sikini emenler bunu bi denesin.
Demek istediğime tam gelemedim aslında. Bu mevzuya ilerleyen zamanlarda tekrar dalmaya niyetim var. O yüzden şimdilik bi girizgâh olsun bu. Resimdeki arkadaşlar iyi bir şey yapıyorlar aslında. Dergi çıkartıyorlar. Buna itirazımız yok. Ancaaaak... Pinokyo Cafe Bar'a yüz sürüp pasif kovalamak bile şu pozu verip dergiciyim diye gezinmekten daha heyecan verici. Benden söylemesi. Yoksa dergi çıkatmak çok kolaydır memlekette. "Dişimden tırnağımdan artırıp, öykülerimi, şiirlerimi yayımlarım, eşi dostu da buyur ederim fikrine gelmek ve onu hayata geçirmek fevkalade kolaydır. Yalnız zor olan ve çoğu zaman kimsenin ulaşamayacağı bi şey varsa o da böyle pozlar vermektir. Dergiyi çıkartırsın aga ancak böyle resmin var mı? Sen bana onu bi de hele.
Memlekettekilerin bir çoğu götünü satacak bir başka adam arıyor. Yani aranıyorlar anlayacağınız. Gün geçmiyor ki bir yeni dergi, dumanı üstünde sıcak, taze göt çıkmasın. Pinokyo Cafe Bar'dan iki posta yiyip çıkmış, tazeliği henüz koruyan yeni götçüklerin türemesi bizi şaşırtmaz ancak birbiri ardınca çıkan edebiyat dergilerinin artık bir anlamı kalmadı. Neden mi? Yahu kardeşim siz çıkarttığınız o dergilerle öyküye, şiire, tenkide, sekse, saksoya, anala, orala filan omuz vermiyorsunuz. "Biz Türk öykücülüğünde önemli bir boşluğu dolduruyoruz yahut Türk şiiri için yaptığımız işin bir yeri var" gibisinden laf çiğneyen yayın yönetmenleri, kimi editörler - ki bunlar genellikle şair ya da yazar oluyor- hiç samimi değiller ne yazık ki.
Ben isterdim ki "eş dost pazarda görsün" den uzak, ona buna sakso çekmeden, göt dayamadan, yarak sürmeden yazılar yazılsın, çeteleşmeye hayır dövizleri hazırlansın, bu mesajı içeren tişörtler yaptırılsın, giyilsin filan. Eşe dosta boncuk dağıta dağıta kaburgasız kaldı bir çokları. Neden mi? Usandı millete sakso çekmekten, tuttu bi sağdan, bi solan aldırdı kaburgaları. Neden yaptı bunu? Kendi yarağını ağızna daha rahat alabilmek için tabi. Yahu böylesi diğerinden daha iyi.Usanmadan, durmadan milletin götünü yalayanlar, sikini emenler bunu bi denesin.
Demek istediğime tam gelemedim aslında. Bu mevzuya ilerleyen zamanlarda tekrar dalmaya niyetim var. O yüzden şimdilik bi girizgâh olsun bu. Resimdeki arkadaşlar iyi bir şey yapıyorlar aslında. Dergi çıkartıyorlar. Buna itirazımız yok. Ancaaaak... Pinokyo Cafe Bar'a yüz sürüp pasif kovalamak bile şu pozu verip dergiciyim diye gezinmekten daha heyecan verici. Benden söylemesi. Yoksa dergi çıkatmak çok kolaydır memlekette. "Dişimden tırnağımdan artırıp, öykülerimi, şiirlerimi yayımlarım, eşi dostu da buyur ederim fikrine gelmek ve onu hayata geçirmek fevkalade kolaydır. Yalnız zor olan ve çoğu zaman kimsenin ulaşamayacağı bi şey varsa o da böyle pozlar vermektir. Dergiyi çıkartırsın aga ancak böyle resmin var mı? Sen bana onu bi de hele.
Not: Fotoğraf sosyal medya mahsulüdür ve fotoğraftaki ürünü bulana vibratör hediye edilecektir. Cevapları yorum kısmına bırakabilirsiniz. İlk beş kişi için geçerlidir. Vibratör manuel değil, elektirikli ve otomatiktir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder