20 Ocak 2015 Salı
Yağız Atlar Kişnedi Meşin Kırbaç Gönüler'e Girdi
Kart Zımpara
Bir mısranın alçakgönüllü olması nedir bilir misin?
Bildiklerin bilmediklerinin zekâtı sayılır koy ver gitsin
Şimdi bak neler diyeceğim sana,
Birbirlerini düzercesine methiler düzüp boğulanları görmüyor mu ahali?
Ne olur bana bi anlat Yağız avrat ne oluyor şu bağırmayan şiir işi?
Şiirin bağırmayanı makbulmüş duyduk, duyduk sahte isimlerle kendini parmakladığın da doğruymuş
Ne olur bağırmayan şiir nedir bana bi anlat önce?
Dilim içtiğim çaydan yanınca avazım tavanda bitiyor mesela
Böyle bi şey mi?
Yok canım sen de! Şiiri bu kadar hakir görür müsün sen
Domalmaktan alçakgönüllü mısralar yazmaya vaktin kalıyorsa
ve bütün dünya toplanıp seni konuşacaksa seni hangi patlıcanın acısı durdurabilir ki?
Akşam şehre bir sıçan gibi yaklaşıyorsa mesela,
senin mısralarınla orgazm olan kadınlar varsa bir de
geceleyin fahişelerin uykularını bölen ses tam olarak kırık klarnetinin sesiyse
Sabahleyin zıkkımın kökü sokağındaki kerhane önünde logar patlamışsa mesela, yırtık dondan çıkar gibi fırlamışsa kondomlar, apoletler, küfürler, laf atmalar...
Sen alçakgönüllü mısralar yazmayı ihmal etme, bize lazım onlar ve bağırmasın şiirin!
Misal ben tanırım eşeği dakkasında, hangi yavşak ayırmış arka bacaklarını bilirim
Fakat sen kimselere çaktırmadan oynarken halkçılık oyunu ve o çok sevimli tevazu hırkanı sırtına dikişlemişken biz avazımız çıktığı kadar bağıralım şiirlerimizde, hiç değilse soran olursa çaydan yandı dilimiz, üfleyemedik der geçeriz, ya sen ne yaparsın?
Ülke elden gidiyor diye hayıflanır görünürsün, bunu bilir müşterilerin
Ya sen gidiyorsan elden, hiç düşündün mü bunu?
Seni alıp götürseler ıssıza, atsalar yeni kızıştırılmış yağız atlara.
Onlara yapmayın biz adaşız der misin,
Bunu da bağırmadan söyleyebilir misin?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder