30 Ocak 2015 Cuma
Kafka'lı Pandispanya'ya Göre Yazmanın Yedi Kuralı:
1-)Yazı masanızın başına geçmeden önce, erotik bir şeyler giyin, çünkü masanız sizden kendisinin önemsenmesini bekler. Bu ilk adım çok önemlidir. Onu şımartmak demek yazacağınız her neyse ona şehveti tattırır ve bu okuru da aktifleştiren bir eylemdir.
2-)Masanıza vardığınız zaman bir gece önceden kalan tuvalet kağıtlarını yahut peçeteleri toplamanız dikkatinizi sadece yazıya vermeyi kolaylaştıracaktır. Yok onlar masa üstünün daimi bekçileri ve süsleridir diyen yazar arkadaşlara ikinci bir tavsiyemiz şudur: Önce tuvalet kağıtlarına, sonra yazı kağıtlarına boşal. Aklın bir gidip bir gelmesindense, önce eliniz bir gidip bir gelsin de siz de rahat edin yazı da rahat etsin.
3-)Masaya oturduğunuz zaman (yataklarında yazanları ayrı değerlendirmek lazım) önünüzde bilgisayar dumamalı. Çünkü perderpey bilgisayar ekranından, dokunamadan, koklayamadan türlü fantezilerle çoştuğunuz geceleriniz aklınıza gelebilir. Yani bir cihazı iki şey üzerinde kullanmak da çok nezih bir davranış değil. Ya sadece yazı yazın, bir şeyler okuyun ya da sadece seyredin, dinleyin ve sıvası dökük, kireci silik duvarlarınızı sıvayın. Olay budur.
4-)Çişinizi mutlaka yapmış olun.
5-)Yazarken okuru filan düşünmeyin, aksine sadece kendinize yazıyormuş gibi davranın. Sonra ilk röportajda asla okuru hesaba katmadım dersiniz. Bu size geçer not sağlayacaktır.
6-)Biten yazıları dergilere filan göndermeyin. Birçoğu palavradır. Öyle bu işler dergi köşelerinde pişmekle olur diye hava basan ve "bak bizim kulağımızın arkasını çok yonttular" tribinde olanlara okkalı bir siktir çekin. Öyle iki şiirinizi yayımlayan at hırsızı yayıncı tiplere hemen tav olmayın ki gerçekten yazdığınızın farkına varabilin. Yoksa ona domal buna domal nereye kadar?
7-)Yazdıklarınızı "dur şunlar iyice bir demini alsın" diye bekletmeyin. Çay demlemiyorsunuz. Ya da şu yazı biraz daha tutsun diye gün saymayın. Yoğurt mu bu canım! İlk nasıl bıraktıysanız öyle göreceksiniz. Sonradan, yazdıklarınız değişime filan uğrayacak değildir. Ayrıca iki gün sonra da siz aynı siz olarak yazıyla muhatap olacaksınız. Bu bekle ve gör işi, bokunda inci boncuk araya araya kafayı kırmış edebiyat kuramcılarının ve onlara uyan aptal yazarların icadıdır. Buna red koyun. Kendi tarzınızın oluşması buna bağlı mıdır bilemeyiz fakat üç kuruşluk yazıları beş liraya pazarlayan Twitter ve facebook şair ve yazarları tarzlarının kurbanıdır (genellikle kendi kendilerine koydukları ve kimselerin onlara yakıştırmadan, durup dururken icat ettikleri "kendini parmakla ve tatmin ol" iç güdüsünden mülhem tarz) bunu da unutmayalım.
Not: Kanalizasyondan bildiriyoruz: Dünyanın en güzel domalanyası müdavimleri içinde siz de kendi kurallarınızı bize yazıp gönderin. Sitemizden yayımlanacaktır.
Kadıköy A blok tahliye borusu: http://www.edebiyathaber.net
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder